15. ÜKG Blog Turu: Samantha Young | Dublin Caddesi




Veee çok beklenen turun 6. gününde bu sayfada ilk kitaptan daha fazlasını bulacaksınız, hazır olun. Hem tür olarak New Adult, hem de bu serinin ileriki kitapları hakkında birkaç şey öğrenebilirsiniz, tabi dikkat edin spoiler da yiyebilirsiniz :D





Joss geçmişte yaşadığı acıları bir kutuya kilitleyip her şeyi unutmak için Amerika'dan İskoçya'ya yerleşmişti ve şimdi yeni bir ev arıyordu. Bulduğu ev Dublin Caddesi'ndeki havalı binalardan birindeydi.
Yolda bir adamla karşılaştı.
Takım elbiseli, bronz tenli, çıldırtıcı İskoç aksanlı, maço tavırlı, seksi bakışlı Braden'la.
Joss, Braden'ın her zaman kolunda taşıdığı Barbie kılıklı kızlardan biri değildi, olmaya da hiç niyeti yoktu.

Ama insan arzularına nereye kadar gem vurabilir?


Kalbiniz başka, beyniniz başka şey söylüyorsa, hangisinin sözünü dinlersiniz?

TRAJEDİ. SEKS. TUTKU. KAHKAHA. KISKANÇLIK.




Gelelim benim ilk kitap hakkındaki görüşlerime:

Samantha Young'ın ilk yetişkin romans denemesi çok çok güzel bir hikayeyi anlatıyor. Her ne kadar erotik romans olarak dillendirilse de kitapta bundan çok daha fazlası var. 14 yaşında ailesini bir trafik kazasında kaybeden Jocelyn "Joss", 8 yıldır bütün acısını ve üzüntüsünü içine gömmüş, geçmişteki kaybıyla bir türlü yüzleşemeyen bir kız. İskoçya'nın başkenti Edinburgh'te üniversiteyi okumuş bitirmiş ve üniversite yılları boyunca kimseyi hayatına sokmamış, en yakın arkadaşını bile tam olarak tanımamaktadır. Ama bütün bu işler, oda arkadaşı ve en yakın arkadaşının Londra'ya gidip Joss'un da kendisine yeni bir ev arkadaşı bulmak için yaşadığı yeri değiştirmesiyle alt üst olur. Yeni ev arkadaşı Ellie'nin abisi Braden onu bir hayli etkiler, uzun bir süre kendine itiraf etmekten bile çekinir ama elektrik ortadadır. Ve Braden ona bir teklifle geldiğinde karşı koymadan edemez.

Aralarındaki ilişki yararlı arkadaşlıktan (friends with benefits) öteye geçmeye başladığında Joss paniğe kapılır, tüm kapıları kapamaya çalışır ama Braden çoktan içeri sızmıştır. Ama ilişkileri birçok badire atlatacaktır ve bunların çoğunun sorumlusu da paniğe kapılıp her şeyi mahvetmeye yaklaştıran Joss olacaktır. Ama ne zaman Ellie'de tümör bulunur, o zaman hepten kendini kaybeder ve bütün bunların sorumlusunun kendi olduğunu sanıp Braden ile işleri iyice çıkmaza sokar.

Kitap bence gayet güzeldi. Joss'un geçmişinin getirdiği yük, karakterindeki bozukluk, Ellie'nin rahatsızlığı ve de onun için duyduğu korku kitabı bir hayli zenginleştiriyor. Yazarın 26 yaşında İskoç bir genç kadın olduğunu öğrenince de şaşırdım açıkçası. Bu ilk erotik denemesi olsa da gayet güzel kotarmış bence. Joss'un geçmişini okurken birçok defa gözlerimi sulandırdı, bazen acısını beraber yaşadık ama neyse ki sonunda bizi mutlu mesut bıraktı yazar. Beklediğimden iyi çıkan kitaplardandı.



Şimdi de yazarın kısa bir hikaye olarak yayınladığı kitaba gelelim:

An On Dublin Street Christmas (#1,5), Braden ve Joss'un çift olarak geçirdikleri ilk yılbaşını anlatıyor. Yine eğlenceli ve seksi bir hikaye. Seksi kısmı tamamen Braden'a ait :P Bu kitabı yılbaşında okuyup yeni yıl neşenize ekleyebilirsiniz. Okuyan insanların bir kısmının "Dear Santa, All I want for Christmas is Braden Carmichael. (Sevgili Noel Baba, bu Noel'de tek istediğim bir Braden Carmichael)" gibi modlara bağladığını düşünürseniz etkisini anlarsınız :D









Kitabı okuduktan sonra Ellie ve Adam'ın hikayesini merak edenlere de güzel bir kısa roman hazırlamış Samantha abla: 

Ellie ve Adam'ın geçmişlerinin derinliklerine iniyoruz bu kitapla. Ne zorluklardan geçmişler zavallıcıklar... Başlayınca bitirmeden edemedim, çok şirin bir hikaye. On Dublin Street'te okuduklarımın bir kısmını da hatırladım tekrar, hele Ellie'nin hastalığından sonraki yerler kalp burkan türdeydi ama yine de çok şirindi. Adam da bu kitapla gözüme girdi, gerçi baya eşeklik etti ama olsun.









Ve serinin ikinci kitabıyla bambaşka bir çiftin hikayesini okuyoruz:

Yazarın ilk erotik roman denemesi olan On Dublin Street, ilk çıktığında bir hayli tutmuştu. Şimdi ise diğer karakterlerin hikayelerine geçen Samantha ablanın bu kitabı da ilki gibi güzeldi.

İlk kitapta tanıştığımız karakterler bu kitapta da mevcut ama buradaki asıl karakterimiz Johanna - diğer bir deyişle Jo. Jo'yu ilk kitapta Braden'a sarkarken hatırlıyoruz -Joss'un çalıştığı barda barmenlik yapmakta- ve aslında sevdiğimiz biri değildi ama bu kitapta geçmişi ve hayatında yaşadıklarıyla ona karşı da bir sempatimiz oluşuyor.

SPOILER! - Jo alkolik annesi ve 14 yaşındaki erkek kardeşi Cole'a bakıyor. Maddi olarak ileride Cole'un sıkıntı yaşamaması için ise kendini hafif meşrep gösteriyor ve zengin birisi ile evlenip Cole'u güvenceye almak istiyor. Böyle okuyunca kulağa kötü geliyor ama kafasında kendine duyduğu güvensizliklerin sonucu olarak ancak bunu yapabilir gibi hissediyor.
Bütün planları bir sergide Cameron - Cam ile tanışınca suya düşüyor. Birbirlerinden daha ilk bakışta müthiş etkilendiklerini anlayan ikili, başka birileriyle çıkıyor olsalar da birbirlerini düşünmeden edemiyorlar. Ama Cam onun çok sığ ve boş biri olduğunu düşünüp hödük hödük konuşuyor. Ama Jo sayesinde aynı barda barmenliğe başlayınca aralarındaki elektrik hepten karşı konulmaz oluyor ama bir şekil yatıştırmayı başarıyorlar.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi Cam alt kattaki daireye taşınıyor ve ondan gizli tutmaya çalıştığı özel hayatı ile bir hayli haşır neşir olduğunu görüyor. Cole ile iyi anlaşıyor, annesinin bitchlik yapmasını da görüyor ve Jo'ya daha derin bir anlayış gösteriyor. Ama yine de ikisi başka insanlarla çıkmaya devam ediyor. Jo kendini zengin adam Malcolm'u bırakmaya ikna edemiyor bir süre, çünkü bu Cole'un geleceği demek.

Tabi ki klasik olarak beklediğimiz an geliyor ve gözleri birbirlerinden başkasını göremez halde ilişkilerini bitiriyorlar ve kendilerini Cam'in evinde buluveriyorlar. Buradan sonrası tahmin edileceği gibi gayet sıcak. Ve nihayet kitabın başından beri beklediğimiz ilişki canlanıyor.

Ama drama burada bitmiyor. Cam'in eski sevgilisi Blair'in şehre dönüşü, Jo'nun yıllardır kaçındığı öz babasının onları bulması, yıllar önce Amerika'ya giden öz babası gibi davrandığı Uncle Mick ve kızının İskoçya'ya dönmesi sayesinde bol bol drama yaşıyoruz. Ağlatıyor da, güldürüyor da. Kısacası her duyguyu bulabileceğiniz bir kitap. - SPOILER SONU


Bu seri dramayı güzel işliyor, ilk kitapta da gözyaşlarımı tutamamıştım bunda da tutamadım. Ben zaten hemen muslukları açarım. Ama hayatın draması varsa rondonun kreması var diyerekten iğrençliğe vurup olayı kapatıyorum. Sözün özü şöyle fırtınalı gelgitlerle dolu kitapları özlediyseniz bu seriye başlamanızı şiddetle tavsiye ediyorum...


Ben daha çok New Adult kitabı okumak istiyorum diyorsanız alttaki linklere bakabilirsiniz. Birçoğunun Türkçe versiyonları da yolda.


ÇEKİLİŞ!



a Rafflecopter giveaway

  • Tüm bloglardaki Rafflecopter uygulaması aynıdır. Tek bir blogtan giriş yapmanız yeterlidir.
  • Sadece Türkiye için geçerlidir.
  • Çekiliş sonuçlandıktan sonra kargoda kaybolan kitaplar konusunda bloggerlar hiçbir mesuliyet altında bırakılamaz, kitapları yayınevi temin etmektedir.
  • Çekiliş 26 Eylül Perşembe son bulacak, kazananlar gün içerisinde açıklanacaktır.
  • Kazanan kişilerin açık adres, telefon numarası ile gönderilen e-mail'e iki gün içinde cevap vermesi gerekiyor. Aksi halde çekiliş yenilenecektir.
  • Çekilişe katılmak için +18 olmanız gerekmektedir.










Yorum Gönder

0 Yorumlar