Kitap Yorumu: Leigh Bardugo - Dokuzuncu Cemiyet



Orijinal adı: Ninth House
Yazar: Leigh Bardugo
Çevirmen: Nur Eren
Tür: Gizem, Fantastik
Seri: Alex Stern, #1
Sayfa Sayısı: 459
Baskı Yılı: 2021
Dili: Türkçe
Yayınevi: İthaki Yayınları
Locus En İyi Fantastik Roman Ödülü Adayı
Goodreads okurlarına göre 2019’un En İyi Fantastik Romanı!

Galaxy “Alex” Stern, Yale Üniversitesi birinci sınıf öğrencileri arasından tuhaflığıyla sıyrılan bir genç. Los Angeles’ta büyüyen ve her türlü belaya bulaşabileceği bir hayat yaşayan Alex, vahşi bir cinayet mahallinden sağ çıkan tek kişi. Yirmi yaşında ama birçok açıdan hâlâ boyundan büyük işlere kalkışan biri… Ve bir gece arkadaşlarını, sevgilisini, bildiği her şeyi kaybetti. Hastane yatağında uyandıktan sonra hayatı tamamen değişti. Alex, üniversitedeki cemiyetlerin faaliyetlerini denetleyen bir grubun parçası oldu, peki ama neden?

Geçmişiyle ilgili sorulara cevaplar arayan Alex, kendini birden sihirli ve gizemli cemiyetlerin, Kadim Sekizli’nin ortasında buldu. Büyüyle uğraşan, ölüleri dirilten, yaşayanları avlayan zenginlerin ve güçlülerin kalesi olan cemiyetlerde olup bitenleri kim tahayyül edebilirdi ki?

Dokuzuncu Cemiyet, Leigh Bardugo'nun bambaşka türdeki serisinin ilk kitabı. Aslında yazarı muhtemelen Gölge ve Kemik serisiyle tanıyorsunuzdur. Alex Stern'in baş karakter olduğu bu seri ise diğer serisiyle bir bağlantı taşımıyor. Bunu belirtme gereği duydum çünkü yazdığı diğer üç seri bir şekilde birbirleriyle bağlantılıydı. 

Dokuzuncu Cemiyet'te sihirle uğraşan, yıllar önce kurulmuş köklü cemiyetlerle tanışıyoruz. Her biri kendini bir hayli gizlemiş, sıradan insanların haberlerinin olmadığı cemiyetler bunlar. Ayrıca o kadar karanlık işlere bulaşabiliyorlar ki bir de kontrol mekanizması geliştirmek zorunda kalmışlar. İşte Alex bu ekibin Dante isimli üyesi. Alex ve onu eğitmekle görevli Daniel Arlington bu cemiyetlerin ipi koparmadıklarına emin olmakla meşguller diyebiliriz.

Kitap konu ve olay olarak başlarda ciddi anlamda karışık geliyor. Kitabın evrenini kavrayıp olayları oturtabilmek biraz zaman alabilir, ama kesinlikle şahane bir kurgu. Konu her ne kadar fantastik olsa da klasik polisiyelere benzer bir yanı da var. Daniel'ın ortalarda olamadığı - ki onun kısımlarını deli dehşet merak etmekteyim - günlerde, Alex bir kızın ölümünü araştırmaya başlıyor. Ve tabi ki araştırdıkça işlerin ne kadar derine ilerlediğini de görüyor. Sanki çok basit bir olaymış gibi görünen bu dava ile Alex'in de geçmişini, okula nasıl geldiğini ve onun hakkında şaşırtıcı gerçekler de öğreniyoruz. Başlarda hiç anlamadığımız tüm olaylar tek tek rayına oturuyor diyebilirim. En başlardaki garip anlatım yüzünden kitabı bırakmayın, kesinlikle devam edin derim. 

Normalde bir kitabın nasıl başladığını gördükten sonra ilerleyiş ve sonuna dair doğru tahminlerim olur ama bu sefer ciddi anlamda şaşırdığım bir son oldu diyebilirim. Yazarın yarattığı evren kadar olayları bağlama biçimi de çok hoşuma gitti. Fantastik bir hikaye ama bence daha çok polisiye türüne sokabiliriz kitabı. Sıkı bir polisiye hayranı olduğum için de inanılmaz sevdim kitabı. Gölge ve Kemik serisini yakın zamanda okuyan biri olarak, Dokuzuncu Cemiyet'in çok daha iyi olduğunu söylemem gerek. 





Yorum Gönder

0 Yorumlar