Kitap Yorumu: Willing Captive | Belle Aurora

Yazar: Belle Aurora
Türkçe edisyon: Yakında :)



Delilah “Lily” Flynn is used to her drab existence. Lily’s been living it for twenty two years.
Her boring life is suddenly turned on its head when she’s rudely kidnapped from her bedroom.
Or so she thinks.

Nox Taylor is far too high up in his field to be assigned a babysitting job.
There’s nothing more he wants than to complete his mission so he can be rid of the smartass tomboy, Lily.

Day after day, Nox watches Lily and her strange ways. She’s unlike any woman he’s ever met.
Getting close to the girl is purely for her own protection…right?

Lily never imagined she’d make her first real friends in captivity.
What lengths would she go through to keep them?


Belle Aurora, anladım ki tam benlik yazıyor. Kitabın kapağını ve adını görüp "dark romance" bu demeyin öncelikle. Kesinlikle eğlenceli ve şirin bir aşkı anlatıyor.

Kızımız Lily, babasının isteği üzerine kaçırılıyor. Nasıl yani şöyle: Kaçıran ekibin başındaki Nox'un asıl görevi babasının emriyle onu daha büyük tehlikelerden korumak. Ama hazır olmadığı şey, bu güzel kızıl kafanın onu bir hayli etkileyip aklını alması oluyor.

Lily ise en başta bir hayli öfkeli olsa da gitgide bu güvenli eve alışıyor. En önemlisi de Nox tabi alışmasını sağlayanlardan. Kız kardeşi de tıpkı kendi gibi başka bir grubun korumasına alınıyor. Zaman geçtikçe ortama ve ekibe alışan Lily asıl istediği tek şeye gözünü koyuyor ve onu elde ediyor: Nox.

Nox tabi ki gerçek ismi değil. Asıl adı Adam olan Nox, kendini öldü gösterip böyle riskli işleri alan biri. O yüzden geleceği düşünüp moralini bozabiliyor ara ara. Ama asıl tehlike kendini tam olarak gösterdiğinde Lily için çok acılı zamanlar başlıyor, sevdiği insanı kaybettiğini görüyor.

Kitap tabi ki bu tiplerdeki bir klişeye sahip: "aslında çocuk ölmemiş oleeey!" klişesi dediğim bir şey var. Yazar inatla sizi öldüğüne inandırmaya çalışır ama geleceğini bilirsiniz. Bu sefer 6 ay gibi uçuk bir süre de geçirtti hatta, kız yıkıldı vs. Ama Nox tek bacağı protez bir biçimde geri dönüp unutamadığı aşkını buluyor. Bundan sonrası mutlu son. Ayrıca bir de epilog vardı ki yine bayıldım ve yine yetmedi, bendeki hastalık da bu yani neyse. Lafın kısası, yazar gerçekten sevimli ve sıkmayan hikayeler yazıyor. Yarım bıraktığım serisine de döneyim bari.




Yorum Gönder

0 Yorumlar