Kitap Yorumu: Sessiz İntikam | Laura Landon

Orijinal adı: Silent Revenge
Yazar: Laura Landon
Yayınevi: Aspendos
Sayfa: 384

Leydi Jessica Stanton altı gün içinde yirmi beş yaşına girip kendisini, İngiltere'nin en zengin kadınlarından biri hâline getirecek kadar yüklü bir mirasın sahibi olacaktı. Bu gerçekleştiğinde de üvey kardeşi Colin, özgürlüğüyle birlikte tüm her şeyine el koymak için Jessica'ya saldıracaktı. Tek bir çözüm vardı: kendisine Colin'in karşısında durabilecek kadar güçlü bir eş bulmak. Fakat onu koruyabilecek birisini bulabilse bile, hangi adam sırrını öğrendikten sonra onunla evlenirdi ki?

Northcote Kontu Simon Warland'ın iflasın eşiğine gelmiş olmasının yanı sıra, tüm Londra'da, müsrif babasının zamansız ölümünde bir parmağı olduğuna dair dedikodular da devam ediyordu. Artık onu her şeyini kaybetmekten koruyacak bir kadın bulmaya mecburdu. Fakat hangi kadın bir cinayet zanlısıyla evlenmek isterdi ki?

Tamamen mecburiyetten bir araya gelen Jessica ve Simon evliliklerinin anlaşmalı bir evlilik olduğu konusunda uzlaşırlar. Fakat Simon'un kendisiyle evlenmesinin ardında yatan gerçeği öğrendiğinde, Jessica'nın kalbini hiçbir yasal evrak koruyamayacaktır, çünkü Jessica tüm çabalarına rağmen kocasına âşık olmuştur. Oysa aşk, belki de ikisinin de en çok ihtiyaç duyduğu şey olmasına rağmen, ikisinin de istediği en son şeydir.


Bu ara arka arkaya okuduğum tarihi aşk hikayelerinden Sessiz İntikam beni garip bir şekilde çekti diyebilirim. Öylesine başladığım bu kitabı bir hayli sevdim ve kurguya da bir hayli şaşırdım.

Şaşırdım diyorum çünkü ana karakterimiz Jessica aslında sağır. Sağır ama yıllar boyunca sosyeteden sağır olduğunu gizleyebilecek kadar iyi dudak okuyor. Ayrıca en güzel elbiseleri tasarlıyor ama adını gizli tutuyor. Her şey sosyetenin hakkında bol bol dedikodu yaptığı kötü şöhretli Simon'ın Londra'ya gelmesiyle karışıyor.

Biraz Lisa Kleypas'ın Kalbim Sana Ait romanına benzer bir şekilde, Jessica çıkarları için Simon'a evlilik teklif ediyor. Tamamen göstermelik ama bu sayede Simon maddi olarak rahatlayacak, Jessica da manyak üvey kardeşinden kurtulmuş ve mirası elinden alınmamış olacak. Böyle başlayan ilişki, Jessica'nın sağırlığının yarattığı gariplikler ile devam ediyor ama Jessica'nın peşindeki manyak üvey kardeş onlara inanılmaz zor zamanlar yaşatıyor. Simon da aslında Jessica'nın üvey kardeşi ile önceden tanışmış ve intikam isteği içinde, her şey arapsaçına dönüyor diyebiliriz.

Hem kovalama kısmı, hem de Jessica'nın kabiliyetini anlatış bakımından - tabi o güzelim epilogu unutmayalım - beni bir hayli bağlattı kendine. Aşk kısmı da çok güzeldi, ayrıca öyle akıcıydı ki kısa sürede bitirdim. Sıradan tarihi hikayelerden sıkıldıysanız bu kitap sizi bu türe tekrardan bağlayabilir. Hatta şöyle bir düşündüm de, bu tarihi aşk furyasına girişmeme neden olan kitap bu sanırım. Nasıl canım çektiyse hala tarihi romanslardan elimi çekemedim. Yavaş yavaş okuduklarımı paylaşmaya devam edeceğim.


Yorum Gönder

0 Yorumlar