Kitap Yorumu: Gece Yarısı Kütüphanesi - Matt Haig


Orijinal adı: Midnight Library
Yazar: Matt Haig
Çevirmen: Kıvanç Güney
Tür: Büyülü Gerçeklik, Fantastik
Sayfa Sayısı: 296
Baskı Yılı: 2021
Dili: Türkçe
Yayınevi: Domingo Yayınevi

“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…
Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”

Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar.

Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?

İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.


 Matt Haig'in Gece Yarısı Kütüphanesi Goodreads'in her yıl yaptığı kitap ödüllerinde 2020 yılının en iyi kurgu ödülünü kazanmıştı. Bizde daha önce de kitapları çıkmış bir yazar aslında Matt Haig ama ben bir türlü tanışamamıştım kendisiyle. Domingo yakın zaman önce bu kitabını çevirince okumadan edemedim.

 Ana karakterimiz Nora'nın ağzından dinliyoruz hikayeyi. Hayatı hiç istediği gibi gitmiyor, abisiyle konuşmuyor, geçmiş trajedilerden ve panik ataklardan muzdarip, sürekli veremediği kararların pişmanlıkları ile dolu bir karakter Nora. Tüm bunların üstüne bir de çok sevdiği kedisi ölüyor, bundan sonra da o tehlikeli yola giriyor ve ölmeye karar veriyor.

 Tahmin edersiniz ki bambaşka bir şey oluyor. Nora kendini uçsuz bucaksız, devasa bir kütüphanede buluyor ve kütüphaneci de çocukluğunda okulundan tanıdığı kütüphaneci Bayan Elm. Bulunduğu kütüphanenin aslında paralel yaşamlar deposu olduğunu anlaması biraz zaman alıyor: Her gün verilen kararların tersinin yaşandığı binlerce hayat ile dolu bir kütüphane. Hayatındaki pişmanlıkları bir türlü unutamayan Nora, geri dönüp hepsini değiştirebileceğini ve o yaşamları yaşayabileceğini fark ediyor. Peki umduğunu buluyor mu?

 Bu kitabı özellikle hayatıyla ilgili pişmanlıklar duyan kişiler okumalı. Zihninizdeki bu düşüncelerle başa çıkamıyor gibi hissediyorsanız sizi rahatlatacağını düşünüyorum gerçekten. Gayet güzel ve akıcı kurgulanmış, elinizden de bırakamıyorsunuz. Yazarın diğer kitapları da otomatik olarak listeme girdi. 






Yorum Gönder

0 Yorumlar