Kitap Yorumu: Londra'da Bir Gece | Caroline Linden (The Truth About the Duke, #1)

Orijinal adı: One Night in Landon
Yazar: Caroline Linden
Yayınevi: Bohem Kitap
Sayfa: 376


HEYECANLI ROMANTİK VE SEKSİ
İhtiraslı bir aşkın, tadında bir erotizm ile anlatıldığı tarihsel bir roman.
Tamamen işe dayalı bir pazarlık ve saf bir ihtiras.

Bu kitap, babalarının annelerinden evvel, başka bir kadınla evlenmiş ve hâlâ boşanmamış olmasından dolayı, unvanları ve mirasları tehlikeye düşen üç erkek kardeşin yaşadıkları olayların öyküsüdür. Evet, bu durum iki eşlilik şeklinde isimlendirilebilecek kadar utanç vericidir. Ve sevgili yaşlı babaları onlara bu durumu ölüm döşeğine girene kadar açıklamamıştır

İki hukuk savaşı, Leydi Francesca ve Lord Edwardın arasındaki fikir ve irade çatışmasıyla kesişir. Edward bu skandal su yüzüne çıkınca, kendisini nişanlısı tarafından terk edilmiş halde bulur. Ancak Leydi Francesca'ya hissettiği çekimden dolayı mutludur. Hisleri karşılıklıdır ve aşk bu hikâyenin özünü oluşturmaktadır.

18. yüzyıl İngiltere'si Dükler, lordlar, düşesler ve leydilerin yaşadığı dışarıdan bakıldığında karanlık gibi görünse de, renkli ve hareketli bir yaşam.

Bir lord ve leydinin sıra dışı aşkları, geç gelen itiraflar dönemin baskıları, ailevi zorluklar...

Caroline Linden benim Muhafazakar Aşk kitabıyla tanışıp çok sevdiğim bir yazar. Çünkü o kitabı öyle güzel ve eğlenceliydi ki, bu kadının kitaplarını direk okuma listeme aldığımı söyleyebilirim. Yeni kitabı çıktığını gördüğümde ise oley seri devam ediyor diye düşündüm ama bozguna uğradım. Malesef yayınevi başladığı seri yerine bambaşka bir seriye atlamış. Ben açıkçası Reece ailesini bekliyordum, özellikle de diğer ikizin hikayesini hani. Ama sonuçta Dük Hakkındaki Gerçekler serisine geçiş yapmış bulunuyorum.

Durham dükünün ölümüyle aile bir çıkmaza düşüyor. Çünkü üç oğlunun anneleriyle evlenmeden önce dükün gizli bir evlilik yapmış olduğu ve şantaj mektupları geldiği ortaya çıkıyor. En büyük oğul Charlie tam bir hayta olduğu için ortanca oğul Edward işe el atıyor. Zaten babasına en yakın olan ve de mülklerle ilgilenen de o olduğu için zorluk yaşamıyor ve hemen en iyi avukatı kiralıyor. Tabi bunun sonucunda elinden avukatı alınan Francesca kendisini Edward'ın kapısında buluyor.

Kız kardeşinin kızının kendinden ayrı tutulduğunu fark eden Francesca şehirdeki çoğu avukat ona yardım etmeye gönüllü olmasa da dava açarak kızı alabileceğini düşünüyor. Kötü bir bakım gördüğünü düşünen Francesca'ya onay veren tek avukat da Edward tarafından elinden alınınca bir hışımla ona çıkışmaya gidiyor. Sonrasında ise magazin gazetesine düşen bir yazı yüzünden yardımı karşılığında Edward'ın ona yardım etmesini sağlıyor ve ikilinin ilişkileri bir nevi başlamış oluyor.

Edward babasının olayıyla ilgilenirken küçük kızı bulmaya da bir hayli adıyor kendini. Çünkü Francesca'nın hayatına girmesiyle bir hayli canlı hissediyor kendini ve uzak da duramıyor tabi ondan. Dük meselesi serinin diğer iki kitabında sürecek gibi olsa da Francesca'nın yeğeni bulunuyor ama orada tahmin edemedikleri şeyler yaşanıyor diyebilirim.

Çift mutlu sona ulaşırken en küçük kardeşten garip bir mektup geliyor ve diğer kitabı merak etmenize neden oluyor. Diğer serilerin aksine en büyük kardeş ve veliahtın hikayesi son kitapta. Sanırım iki kitap boyunca düzgün bir adam olmayı öğreniyor ve onun hikayesi de final oluyor. Keşke Bohem Kitap daha sık yayınlasa kitaplarını. Mesela bu kitap Ekim 2012'de yayınlandı ve hala bir haber yok yeni kitaplar hakkında. Okumadıysanız yazarın bu iki kitabını bir an önce okuyun bence.




Yorum Gönder

0 Yorumlar