Tutkuların Pençesinde (Immortals After Dark, #3)



Orijinal adı: No Rest For The Wicked
Yazar: Kresley Cole
Yayınevi: Pegasus
Sayfa: 400

Ölümsüzlükten bıkmış bir vampir
İstemediği halde ağabeyi tarafından yüzyıllar önce vampire dönüştürülen Sebastian Wroth, yaşamak için bir neden bulamadığı nefret dolu yüzyılları yalnız başına geçirmektedir. Ancak onu öldürmeye gelen muhteşem bir kadın farkında olmadan onun aklını başından alınca, Sebastian için hayat yeni bir anlam kazanır.
Onu öldürmek için gönderilmiş bir Valkyrie
Merhametsiz Kaderin uzun zaman önce kız kardeşlerini bir vampir saldırısında kaybettiğinde intikam dışında bütün duygulardan arınmış ve hiçbir şey hissetmeyen, soğukkanlı bir katile dönüşmüştür. Ta ki içini alışık olmadığı hislerle dolduran Sebastian ile karşılaşana kadar...
Tutku dolu bir yarışmada rakip olurlar
Bütün ölümsüzlerin kıyasıya rekabet ettiği Hücum yarışmasını kazanmak, herkes için ayrı bir anlam taşımaktadır. Sebastian'ın gözünde asıl ödül, Kaderinin kalbini kazanmaktır. Kaderin ise dünyanın en ücra köşelerinde şampiyonluğa oynarken kazanacağı ödül ile Sebastian arasında bir seçim yapmak durumunda kalacaktır.


Kresley Cole gittikçe favorilerimin arasına giren bir yazar. Serinin ilk iki kitabından sonra bu kitap için diyebileceğim tek şey mükemmel olması. Öyle şahane bir kurgusu vardı ki saatlerce okudum, sonunda gözlerim de doldu ama bitince dönüp dönüp tekrar baktım kitaba.

Kitabın kadın kahramanı Kaderin, bin yıl kadar önce kız kardeşlerini kaybettikten sonra bütün duygularını yitirmiştir ve sadece vampir avlamakla zaman geçirir. Ama tam öldüreceği sırada, bu koca malikanede herkesten uzak yaşayan ve ölümü isteyen vampirle tanıştığında kılıcını kaldıramaz bir türlü. Sebastian Wroth, yani Nikolai'nin zorla dönüştürdüğü küçük kardeşi, bu küçük kadın hakkında daha çok şey bilmek ister ama Kaderin ondan etkilendiğini fark ettirdikten sonra bir anda yokluğa karışır.

Kendilerine ne olduğunu anlayamaz çiftimiz. Ama Sebastian onun gelini olduğunu anladığında gittiği yerlere ışınlanabileceğini fark eder. Işınlandığı yerde ise Kaderin 250 yılda bir olan Tılsım'a Hücum oyununa hazırlanmaktadır. Her defasında güzel ve ilginç şeylerin kazanıldığı bu yarışmayı son 5 defadır Kaderin kazanmaktadır. Bu seferki ödül geçmişe dönüp oradaki birinin geri getirilmesini sağlayan bir anahtardır ve bunu duyar duymaz Kaderin onu her şeyden çok istediğini fark eder, çünkü bu sayede kız kardeşlerini geri getirebilir ve yeniden bir aile olabilirler. Ama zaman geçtikçe Sebastian tarafından kuşatılan Kaderin oyunun sonunda ailesi ve kalbi arasında seçim yapacağını fark eder ve fark ettirmek istemese de geçmişe gidip geldiğinde Sebastian'ı unutmak istemediğini anlar.

Kitap bir hayli sürükleyici. Yarışmalar, o esnada yaşananlar, Valkyrie evindeki gelişmeler... bir dolu şey var. Ama sonlara doğru öyle şeyler oluyor ki gözünüzü kırpmadan okuyorsunuz. Kendi adıma kitabın yaklaşık 300 sayfasını bir oturuşta bitirdim, çünkü sona gelmeden bırakmak istemiyorsunuz. Zaten son 20-30 sayfayı nasıl okuduğunuzu anlamayacaksınız. Bu türün fanları için harika bir kitap gerçekten. Devamı da hızlı hızlı gelse keşke...

Serinin bizde yayınlamayan ilk kitabı için buraya,
Daha önce yayınlanan Arzuların Esiri yorumu için buraya bakabilirsiniz.



Yorum Gönder

0 Yorumlar