Kitap Yorumu: Third Grave Dead Ahead | Darynda Jones (Charley Davidson, #3)

Yazar: Darynda Jones
Yayınevi: Piatkus
Sayfa: 310
Türkçe edisyonu: İleriden Üçüncü Mezar ismiyle çıktı.



Paranormal private eye. Grim reaper extraordinaire. Whatever. Charley Davidson is back! And she's drinking copious amounts of caffeine to stay awake because every time she closes her eyes she sees him: Reyes Farrow, the part-human, part-supermodel son of Satan.

Granted she did imprison Reyes for all eternity, but how is she supposed to solve a missing-persons case, deal with an ego-driven doctor, calm her curmudgeonly dad, and take on a motorcycle gang hell-bent on murder when the devil's son just won't give up on his plan of seduction..... and revenge?




Charley Davidson yine her zamanki gibi hem eğlenceli hem de aksiyonlu bir hikaye anlatıyor size. Kendine has yorumları, isimlendirdiği vücut organlarıyla gülmemeniz mümkün değil. Kısa bir süre önce ikinci kitabı bizde de çıkmıştı, o vesileyle de geri dönmüştüm Charley'nin dünyasına. Bu sefer hızımı alamadım, arayı da açmadan üçüncü kitabı yaladım yuttum.

Kitabın Charley'den daha da öncelikle kişisi Reyes bir kere :P O yüzden gözüm hep onun bölümlerini aradı. İkinci kitabın sonunda vücudu ile ruhunu bağladığı için Charley'e bir hayli kızgın olan Reyes, hala öfkesini dindirememiş. Ama hapisten kaçması ile bedeninden kopamasa da onu bir hayli görebiliyoruz. Zaten Charley ne zaman gözlerini kapatsa rüyalarına geldiği için aslında güzel sahneler de görmedik değil :P

Charley'nin elindeki normal vaka kaybolan bir kadın. Aşırı derecede sorunlu bir kocaya sahip olan kadını bulması biraz şans eseri oluyor bence. Adam o kadar deli bir şey ki, nasıl o kadar kişiyi öldürüp de yırtmış hayret. Her şeyi tabi Charley ortaya çıkarıyor kitabın sonunda.

Asıl olaya gelelim: Reyes'in babası ölmemiş. Ahanda spoiler verdim banane. Anlayacağınız Charley kitapta bu öldü sanılan herifi kovalıyor ama az kalsın kendi canından oluyordu. İşte buralar için kitabı okumanız gerek, daha fazla bir şey söylemeyeceğim.

Sadece bu iki olay yoktu kitapta. Mental asylum (akıl hastanesi) binasında konuşlanmış motorcu çete, Charley'nin babasının saçma korkuları, Cookie'nin yorumları ve Garrett'ın da tabir yerindeyse ölüp dirilmesi kitaptaki ana unsurlara yakındı bence. Ayrıca melekleri duyan kadın - ikinci kitapta mail atıp duruyordu hatta madam bilmem ne - Charley'nin bir gardiyanı olacağını duyduğunu söylüyor ama gardiyanı çatlasanız tahmin edemezsiniz. Yine de gayet güzel bir bağlayıştı diyebilirim.

Bu kitapta cehennemden bir şeyler gelmedi, paranormal bir savaş felan hiç yoktu. Zannediyorum ki o tip şeyleri bol bol dördüncü kitapta göreceğiz gibi. Charley de güçlerini nihayet kavramaya başladığı için yine gayet heyecanlı bir kitap olacak gibi görünüyor.




Yorum Gönder

0 Yorumlar