Kitap Yorumu: Şehvetin Kölesi | Kresley Cole (Immortals After Dark, #4)

Orijinal adı: Wicked Deeds on a Winter's Night
Yazar: Kresley Cole
Yayınevi: Pegasus
Sayfa: 400



Nefes kesen öpücüğü aklından çıkmıyordu...
Lykae klanından Bowen MacRieve, eşinin ölümüyle yıkılmıştır. Acımasız savaşçı kalpsizleşmiş ve o günden sonra hayatına kimseyi sokmamıştır... ta ki düşmanı Mariketa, içindeki en karanlık arzuları uyandırana dek. Şeytani güçler kıza karşı birleştiğinde, Bowen onu hayatta tutmak için tüm gücünü kullanacaktır.

Yavaş, ateşli dokunuşları dayanılmazdı...
Geçici bir süreliğine güçlerini kaybeden Mari, ezelî düşmanına güvenmek zorunda kalır. Bowen'ın taşlaşmış kalbini kimsenin yumuşatamayacağı söylenmektedir ama aralarında tutku alevlenmeye başlamıştır. Birlikte olmaları mümkün olmasa da, Bowen'ın Mari'yi bırakmak gibi bir niyeti yokmuş gibi görünmektedir.

Mari ve Bowen dört bir yanlarını saran kötülükten kurtulmayı başarabilecek midir? Mari, bedenini ve ruhunu isteyen Bowen'ı reddedebilecek midir? Yoksa ateşli düşmanı için her şeyi riske mi atacaktır?

Bir süre paranormal okumaya mola verip geri döndüğümde normalde olacağından çok daha zevk aldığımı fark ettim. Kresley Cole da bu zamanlarıma ilaç gibi gelen bir yazar, paranormali neden sevdiğimi ve ne kadar özlediğimi iyi fark ettiriyor. Serinin 5. kitabı geçen ay yayınlandı ve ben hala 4.yü okumadığımı fark edip kendimi herkesin yerine kınadım. Daha fazla geç kalamazdım doğal olarak.

Serinin bir önceki kitabında Tılsım'a Hücüm vardı hatırlarsanız ve Kaderin geçmişe dönüp iki kız kardeşini vampir Sebastian yardımıyla günümüze getirmişti. Ama ödülü kaybettiği için kuduran Bowen da kaybettiğine üzüldüğümüz biriydi. Çünkü adamın amacı geçmişte yanlışlıkla ölümüne sebep olduğunu düşündüğü eşi Mariah'ı geri getirmekti ama olmadı. Ve gerçekten iyi ki olmadı.

Mariketa cadı aleminin en güçlü büyücüsü ve cadısı olmaya aday biri. Ama ne yazık ki bir türlü kendinden beklenildiği gibi doğru düzgün büyü yapamıyor, bir türlü odaklanamıyor. Bowen onu iblislerle dolu bir mağaraya hapsedince öfkesi sayesinde gücünün ne kadar büyük  olabileceğinin sinyallerini veriyor ama Bowen onun mağaraya bu kadar süre tıkılıp kalacağını hiç düşünememiş. Ayrıca inatla bu küçük cadının onu büyülediğini düşünüyor, çünkü eşi Mariah'a duyması gereken tüm duyguları bu küçük cadı için duymaya başlıyor, tabi içgüdüsü de sürekli eşinin Mariketa olduğunu haykırıyor ve bizimki inanmıyor uzun süre.


Aslında Bowen'ın yıllardır yaşadığı bu acının nedenini ve içeriğini öğrenmek sizi şaşırtıyor kitabın sonunda. Mari'nin büyük kötüye karşı yaptığı savaşı okurken sanki kitap bir anda bitmiş gibi hissediyorsunuz. Ve de bu macerayı okurken hiç sıkılmıyorsunuz kesinlikle. (bknz. ben son 300 sayfayı elimden bırakmadan bitirdim)

Seri paranormal olduğu kadar erotik bir seri de, bilmeden girişmeyin derim. Ama yazarın yarattığı dünyaya hemen adapte oluyorsunuz, karakterlere de öyle. Hala en sevdiğim yaratık grubu Valkyrieler sanırım :D Bence Nix bir kitabı olmasını hak ediyor, heralde okurken gülmekten ölebilirim. Ama olacaksa da serinin sonunda felan olur belki. O zamana kadar kitaplarda sürekli tanıştığımız farklı türdeki yaratıkların kendi eşlerini bulmalarını ve maceralarını okuyacağız gibi. Şimdi sırada . kitap var.



1. Kitap (bizde çıkmadı): The Warlord Wants Forever
2. Kitap: Arzuların Esiri
3. Kitap: Tutkuların Pençesinde

Yorum Gönder

0 Yorumlar