Kitap Yorumu: Harry Potter and The Cursed Child | J.K.Rowling, John Tiffany & Jack Thorne, (Harry Potter, #8)


Ayların sessizliğini bozmaya değecek bir kitap geliyor. Tabi ki de çocukluğumdan beri deli gibi hayranı olduğum muhteşem seri: Harry Potter'ın yeni kitabı! Ya da yeni oyunu diyelim daha doğru olsun. 

Her zaman yeni bir kitap olacağı yönünde söylentiler çıkardı ve ben her defasında ay inşallah olmaz derdim ve protesto ederdim. İşin garibi kitap değil de tiyatro oyunu olarak oynanacağını duyunca çok da garipsemedim, hatta hoşuma bile gitti.Ama bu sefer de oyunu izleyemeyecek olmak moralimi bozdu. Oyuncu seçimleriyle gündemi bir hayli meşgul etti ve Hermione'nin zenci bir aktris tarafından oynanacağı nedense bazı insanları rahatsız etti ve işler hepten büyüdü. Hala insanların içinde bu derece ırkçı olanların olması gerçekten rahatsız edici.

Sonradan oyunun kitaplaşacağı ve bunun da tüm dünyada yayınlanacağı duyurulunca "eh en azından onu okurum" dedim ve yayınlanmasının ertesi günü de okuyup bitirdim. Kitap tiyatro metni olduğu için okuması bir hayli hızlı ve kolay. 

Kitabın çıkışı ve okuyucuların ilk izlenimlerini belirtmesinden sonra da okuyucuların ikiye bölündüğünü fark ettik. Bir kısım çok severken bir kısım hiç beğenmedi. Goodreads saolsun bir hayli yorum gördüm. Ben öncelikle seven kesimden olduğumu söyleyeyim. Nedeni de bir hayli duygusal yaklaşmam kesinlikle. O kadar karşı olduğum yeni kitap fikri, o dünyaya yeniden dönebilmem üzerine tamamen yok olmuştu. Bu sefer kitabın ana karakterleri Harry'nin oğlu Albus Seversu ve Malfoy'un oğlu Scorpius. Ve bu ikilinin en yakın arkadaş olmaları bile kurgunun garip ve ilginç olacağının habercisiydi bence. 


Buradan sonrasında biraz spoiler içerecek yazı, o yüzden okumak istemeyen buraları geçip son paragrafı okuyabilir: 

Albus'un ergenlik hali biraz sinir bozucu evet ama olamaz mı? Bu kadar ünlü bir babanın çocuğu olmak belki aklımızdaki o her şey güllük gülistanlık gitmiştir düşüncesini tekrar sorgulatabilir. Özellikle Albus'un Slytherin'e seçilmesi bence hikayenin en güzel farklılığıydı. Zaten bu olay ilk sahnelerde oluyor ve okur okumaz "oha çok ilginç" dedirtti bana. Bu durumda da tahmin edersiniz ki elimden bırakamadım. Bir de Ron'un meslek seçimiyle ilgili tartışmalar döndü. Ron muhtemelen Fred'in ölümünden sonra ikizlerin şaka dükkanında çalışmayı mantıklı buluyor ve dükkan onun gibi gözüküyor bu kitapta. Bunda beni o kadar rahatsız eden bir şey olmadı, duygusal açıdan bakarsak mantıklı bile geliyor. Tüm olay ise Voldemort'u geri getirmeye çalışan kişilerin Time-Turner ile planlarını uygulamaya çalışmasını anlatıyor. Albus ve Scorpius Cedric'i ölümden kurtarmaya kararlı ama bu esnada geçmişi sürekli değiştirdikleri için gelecekteki zamanda çok ilginç durumlarla karşılaşıyorlar da. Kesinlikle bu farklı durumlar beni çok etkiledi. 


Ben o dünyaya yeniden dönüş bakımından çok beğendim kitabı. Ama bunun bir oyun olduğunu ve de sadece J.K. Rowling tarafından yazılmadığını hatırlamakta fayda var. Diğer kitaplardaki tat bunda birebir yok ama kendi görüşüme göre seriyi özleyenlerin kesinlikle okuması gereken güzel bir hikaye. 

Yorum Gönder

1 Yorumlar