34. ÜKG Blog Turu: Tatlı Şeytan | Wendy Higgins








Zevk, Günahın Tuzağıdır… On altı yaşındaki, lise öğrencisi Anna Whitt yaşıtlarından biraz farklı bir genç kızdır. Anna, renkler vasıtasıyla insanların duygularını görür, hatta isterse hisseder. Kilometrelerce ötedeki sesleri duyar, kokuları alır.
Anna, farklı olduğunu bilir ama "ne" olduğuna dair en ufak bir fikri yoktur. Ta ki gizemli yakışıklı Kaidan Rowe ile tanışana dek. Kaidan, onun da kendisi gibi, iblis soyundan gelen bir Nefil olduğunu açıklayınca Anna'nın önünde karanlık bir dünyanın kapıları aralanır. Kaidan'ın büyüsüne kapılıp bu dünyaya adımını attığında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hayatı boyunca "iyi bir kız" olan Anna, ya diğer Nefiller gibi iblislere boyun eğip kötülüğe hizmet edecek ya da kaderini baştan yazacaktır…


Tatlı Şeytan size yasak aşkın heyecanını yaşatacak bir kitap. Nefil olduğunu yeni öğrenen Anna, tıpkı kendisi gibi Nefil olan Kaidan ile tanıştığında dünyası sarsılıyor desek yeridir. Ama tabi böyle bir ilişkinin kesinlikle kabul edilemez olduğundan haberi yok.

Hayatı boyunca farklı olduğunu hisseden Anna aslında gayet masum ve saf bir kız. İnsanların duygularını etraflarındaki renkler ile görebilen, koku, görme ve işitme duyusu bir hayli gelişmiş olan Anna, hayatı hakkındaki büyük gerçeği öğrenmeye de Kaidan sayesinde çok yakın. Annesinin rahmine düştüğü andan itibaren hemen hemen her şeyi hatırlayan Anna için iblis soyundan geldiğini öğrenmesi, hiçbir zaman normal olmadığını bilmesine rağmen bir hayli şok edici oluyor. Hem de öyle sıradan iblislerden değil, dük mertebesindeki iblislerden geliyor Anna. E böyle olunca da onun gibi olanlardan babalarının "özel mesleklerini" devam ettirmeleri bekleniyor haliyle. Kaidan şehvet dükünün, Anna ise uyuşturucu dükünün çocukları, siz anlayın artık buradan.


İkisi de aralarındaki bu şeyin ne kadar yasak olduğunun bilincinde olsa da birbirlerinden vazgeçmeleri de o derece zor. Kaidan'ın sizin ayılıp bayılmanıza neden olacağı halleri, Anna'nın başından beri duyduğu hisler, bütün bu karmaşada babasının ortaya çıkması ve de Anna'nın ne kadar büyük bir şey için seçildiğini öğrenmesi... Kitabın temposu hemen hemen hiç düşmüyor diyebilirim.

Kitap Anna'nın ağzından anlatılıyor, sevimli kızın gözünden doğaüstü çekici Kaidan'ı okumak pek bir keyifli. Aile ilişkilerine de derinlemesine dalabiliyorsunuz ve kitabın finalinde beraber hayıflanıyoruz Anna ile. Kitabın dili gayet rahat, çeviri bir hayli akıcı. Konusu tanıdık olsa da sürpriz faktörler de mevcut kitapta. Ayrıca ikilinin geleceklerini de merak etmiyor değilim. Şanssız aşıklarımızın başına neler gelecek? Ümidimiz yayın evinin bizi çok bekletmemesi.





Yorum Gönder

0 Yorumlar